Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Aydınlatma Teknolojileri

mehmet on Şubat 28, 2018

Kolay ulaşılabilir ve ucuz enerji günümüzde her ülkenin hatta her insanın elde etmek için büyük çaba sarf ettiği bir konu durumundadır. Enerjiye ulaşım için ve onu kontrol için maalesef dünyamızın birçok yerinde kanlı savaşlar yapılmaktadır. Bunun yanında enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için devletler tarafından birçok alternatif enerji kaynakları konusunda yatırımlar ve araştırmalar gerçekleştirilmektedir.

Son yıllarda dünyamızda her geçen gün artan yenilenebilir enerji kaynakları hakkındaki AR GE çalışmaları insan hayatını her geçen gün kolaylaştırmakta ve ekonomik olarak insanların kullanımları için çözümler geliştirmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları başlığı altında birçok alt başlık olsa da bunların içerisinde özellikle rüzgâr enerjisi ve güneş enerjisi gibi iki başlık kamu ve özel sektör tarafından yoğunlukla üzerinde durulan iki alt başlıktır.

Rüzgâr enerjisinden elektrik üretmek için ülkemizin birçok bölgesinde rüzgâr ölçümleri için ölçüm çalışmaları yapılarak ülkemizin rüzgâr haritaları çıkarılmıştır. Bu haritalar üzerinden en verimli bölgeler tespit edilmiş ve buralar için elektrik üretim sistemleri kurulumu için lisanslar çıkarılmıştır. Bu çalışmalar ülkemizin elektrik ihtiyacı tamamen karşılamaktan günümüz itibariyle çok uzak olsa da ileriki zamanlar için bir başlangıç durumundadır. Bir sektör durumuna gelen bu işin geliştirilebilmesi için devlet tarafından bazı teşvik sistemleri oluşturulsa da sektörün önünde çözülmesi gereken birçok problem bulunmaktadır. Bu sorunlar içerisinde bu işlerle uğraşan çevremdeki dostlarımdan öğrendiğim kadarıyla en önemlisi türbin üretimi veya edinimidir. Rüzgâr türbinlerini ülkemizde dünya standartlarında verimli üreten ve ihtiyaç sahiplerine hizmet verecek tesisler bir elin parmaklarını geçmemektedir. Üretim yapan bu tesislerin birçoğunun ürünleri ise yapılan testler ve verimlilik analizleri istenilen düzeylere ulaşamamış durumdadır. Bundan dolayı enerji firmaları tarafından Çin ve Avrupa menşei li türbin kullanılmaktadır. Bu enerji kaynağından bireysel kullanım ise şu an için hiç ekonomik görünmemektedir.

Güneş enerjisi kullanımı ise ülkemizde çok daha önceleri başlamış ve özellikle güneş enerjisinden sıcak su elde etme konusu çok yaygınlaşmıştır. Köylerde bile birçok çatı üzerinde bu teknolojinin ürünlerini görebilmemiz mümkündür. Özellikle ülkemizin güney bölgelerinde bulunan turistik tesisler sıcak su ihtiyaçlarını bu sistemler yardımıyla üretmektedir. Bu bile onları için önemli bir tasarruf kalemi durumundadır.

Güneş enerjisinden elektrik elde etme ise halen üzerinde çalışılan bir başka konudur. kullanılan güneş pillerinin verimlilik düzeyleri ticari modüller de %15-18 ortalamalı diyebiliriz. Bu verimlilik düzeyinin çok daha yukarı çıkarılması günlük kullanımlar için gereklidir. Ortalama 20 yıl ömürleri olan bu pillerin işletme masrafları ise hiç yok sayılabilecek bir düzeydedir. Fakat bu sistemlerin ilk kurulumu konusundaki maliyet analizleri maalesef ekonomik olmaktan çok uzaktadır. Özellikle üniversiteler tarafından yapılan birçok laboratuar çalışması bulunmaktadır. Bu çalışmalarda devlet ve özel sektör desteği çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu destekleri bulamayan birçok çalışma maalesef laboratuar ortamında kalmıştır. Pahalı bulunan bu teknoloji ülkemizde şimdilik elektrik ihtiyacı bulunan ama ulaşımı zor olan bölgelerde kurulan baz istasyonlarında, orman gözetleme kulelerinde ve bazı otoyollarda bazı ışıklı işaretlerde kullanılabilmektedir.

Hesaplamalara göre fotovoltaik enerjinin bugünkü fiyatlar baz alındığında maliyeti tasarım, alt yapı, çevirici ve aküler hesaba katıldığında 7$/Wp dolayında olduğu hesaplanmıştır. İhtiyacı birkaç KW olan bir nokta için bu enerjiyi elde etme maliyeti 500-600 metre uzaklıktan bu enerjiyi taşıma ile aynı seviyededir. Dünyamızda halen elektriksiz yaşayan milyarlarca insanın var olduğunu düşünürsek bu rakamların bile gayet makul düzeylerde olduğu sonucuna varabiliriz.

Bu sektör içinde rüzgâr enerjisi sektöründe olduğu gibi birçok sorun bulunmaktadır. Yeni teşvikler ve hammadde ve üretim içerisinde kullanılan diğer malzemelerin vergilerinin düşürülmesi ve sağlam bir teşvik paketiyle bu sorunların aşılabilmesi mümkündür.

Geçen hafta bir televizyon kanalında Almanya dan bir haber yayınlandı. Almanya da Hessen eyaleti kişilerin kendi elektriklerini üretebilecekleri sistemleri kurabilmeleri için çok reformcu bir teşvik paketi hazırlamış. Habere göre devlet evlerinde alternatif enerji kaynakları ile kendi elektriklerini üretecek kişilerden gelecek projelere göre 1500 Euro ya kadar destek verecekmiş. Almanya ya göre alternatif enerji kaynakları konusunda çok daha fazla avantajlara sahip olan ülkemizin bu teşvik sistemlerini örnek almanın doğru olacağını düşünüyorum.

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretmek kadar üretilen enerjinin kullanımı için uygun sistemlerin kurulumu ve enerjiyi verimli ve doğru bir şekilde harcamakta önemlidir. Aydınlatma sektörünü yakından takip edenler özellikle LED teknolojilerindeki gelişmeleri görebilmektedir. Bundan 5-6 sene önce çok pahalı ve yalnızca dekoratif amaçlı kullanılabilen LED teknolojisi çok kısa zamanda çok büyük yol kat etmiş ve hayatımızın her alanına girmiş durumdadır. Günümüzde LED teknolojisini kullanarak çok rahat bir şekilde evlerimizi, çalışma yerlerimizi hatta şehirlerimizi aydınlatabiliriz. Yenilenebilir enerji kaynakları ve LED birbirini destekleyen önümüzdeki iki sistemdir. Her ne kadar her iki sisteminde ilk kurulum maliyetleri yüksek olsa da uzun vadeli bir perspektifte düşündüğümüzde enerji maliyetlerimizi çok fazla düşürecek sistemlerdir.

Geçenlerde alternatif enerji kaynakları konusunda yurt dışında çok güzel çalışmalar yapan bir dostumla görüştüm. Kendisi şimdi İsviçre de bir firmada çalışmaya başlamış. Firmanın çalışma alanı kısaca alternatif enerji kaynaklarını kullanarak özellikle enerji ihtiyacı yüksek olan turistik tesislerin enerji faturalarını düşürecek sistemler geliştirmek. Bu konuda şimdiden dünyanın önde gelen bazı otel zincirleriyle anlaşmışlar ve çalışmalara başlamışlar. Bana yaptıkları bazı hesaplamalardan bahsetti. Bu hesaplara göre geliştirebilecekleri sistemlerle elektrik faturalarını %70 e kadar düşürebiliyorlar.

Bugünkü gazetelerde sıcak yaz mevsiminden dolayı klima kullanımının çok üst seviyelere çıktığı ve geçen senelerdeki seviyeleri çoktan aştığımız haberi vardı. Akdeniz kıyısında buluna ve her biri küçük bir ilçe boyutunda enerji tüketen otellerimizi düşünürsek bu sistemlerin kurulumu için öncelikle onların öncülük etmeleri gerektiği fikrindeyim. Bu haber bahsetmeye çalıştığım konuların önemini gösteren bizim için bir başka göstergedir.

Durup bir çevremize bakmamız gerekli. Dikkatli bir şekilde çevremizi incelediğimizde hayatımızda enerjiye ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu görebiliriz. Bizi sabahları uyandıran saatimizin çalışması için, yiyeceklerimizi saklayabilmemiz için hatta onları üretebilmemiz için enerjiye ihtiyacımız var. Küçük bir cep telefonu şarjımızı bile boş yere prizden çekmekle enerji tasarrufu yapabiliyoruz. Enerjiyi ne kadar ucuza üretebilir ve ürettiğimiz bu enerjiyi ne kadar doğru bir şekilde kullanabilirsek ülke olarak veya kişi olarak o kadar hızlı kalkınabilir, çevremize o kadar az zarar vermiş oluruz. Bu konularda her birimiz çok daha geniş düşünmeli ve birey olarak elimizden geleni yapmalıyız. Bu konuda bireysel olarak atacağımız her adım ülke ve dünya için büyük önem taşımaktadır.

https://view.joomag.com/lightworld-ayd%C4%B1nlatma-endustrisi-dergisi-sayi-23/0010680001397484886

0 comments
Post a comment